Salihli Mutlu Son Masaj Esra Hanım
Salihli Mutlu Son
Salihli Mutlu Son Bu bölgelerde büyük heybetli yapıların haricinde, zamanı dönemleri de iyi bilmiyorsanız, rahatlıkla her yeri birbirine kanştırabilirdiniz. Verimli topraklar, makilik alan, birkaç zeytin ağacı, yıkılmış ya da dik sütün parçaları, arkada tepeler ancak Sart çayını, İzmir-Ankara yolunu ve kuzeyindeki büyük gymnasium binasını kendinize işaret yapabilirdiniz. Şimdi de Mine bir arkeolog değil, bayağı bir vatandaş, bir hanım olarak bakmak istiyordu çevreına.
Ertesi günler esasen bu konuda yoğunlaşacak ve yüzyıllar öncesinde yaşayacaktı. Kazı başkanı Steve isminde bir Amerikalıydı. Kırklı yaşlardaki bu profesör, çok zayıf biri olmasına rağmen fazlaca çevikti. Kaslı teni güneşten yanmıştı. Devasa gülümsemesiyle çevreına enerji veren birisiydi. Kazının yarısına yakını Amerikalı arkeologlardan oluşurken, geri kalanı Türk’tü. Yörede yaşayıp, kazılarla ilgilenen, yardımcı olmak isteyen tek tük kişiler de vardı gençlerden.
Salihli Mutlu Son
Salihli Mutlu Son Fakat uğraşmaları gereken, ekinleri, hayvanları olduğundan daha çok oraya hizmet, yiyecek, içecek getirmek ve meraklarını tatmin etmek için geliyorlardı. Mine’yi ekibe tanıttılar. Aralarında kazının gidişatıyla ilgili ufak bir söyleşi oldu. Sonrasında Mine o akşam teslim edeceği yazıyı yazmak üzere ekipten aynldı. Otelin restoranında bir şeyler yedi, hem kendini hem yazacağı yazıyı düşünmeye başladı. Yazı yazacaksa da bunu çevresinde insanoğlu varken ve hoş bir manzaraya bakarak yapmak istedi. Yalnız kalınca ötelerde bıraktığı sevgilisini, onun da yalnızlığını düşünecekti.
Otelin terasında gün batımı kızıllığında Gediz Ovası’na ve Bin Tepeler’e bakarak yazısını yazmak ona İstanbul’dan uzaklaÅŸtığını ve iÅŸine konsantre olması gerektiÄŸini daha fazla hissettirdi. Özel yaÅŸamından uzaktı fakat o baskın karakteri onun ayrılmaz bir parçasıydı, bu yazısına da yansıdı. Çift Yüzlü Balta Åžimdi bu baÅŸlık da neyin nesi diyeceksiniz. Çift yüzlü balta Herakles’in Lidya Kraliçesi Omphaleye bir hediyesi. Lidya’ya nereden geldik diyecek olursanız tamamen bulunmuÅŸ olduÄŸum yerle ilgili. Bugün sizlere Ege’nin göbeÄŸinden yazıyorum. Kral Yolunun baÅŸlangıcı, Hristiyanlığın yedi mukaddes tapınağından birisi olan Artemis Tapınağı’nın olduÄŸu yerdeyim. ÅŸu demek oluyor ki paranın ilk basıldığı yer.
Son yorumlar