Salihli Masaj Salonu-Masöz Masal

Salihli Masaj Salonu

Salihli Masaj Salonu

Nihayet bacakların rahatlama zamanı gelmiştir. Hanım ev terkliklerini giyer ve istemeden topuğunun arkasına basar, ayağı kayar ve adam kirli banyonun içine gerisin geriye düşer. İşte her şey olabilirdi ama bu olmamalıydı! Adam sinirlenir, hanımın ağzını kapatır. Ancak kadın birkaç kez insanın elini ısırır. Nafile!

 

İşlenen ceza büyüktür ve bunun acısını çıkartmak gerekecektir. Adam kadını gecenin karanlığıyla örter ve aydınlanması için de “elektrik direğini” kalçaların ortasındaki boşluğa yerleştirir. Hanım onu silkelemeye çalışır. Bunun bir faydası yoktur. Gözleri karanlığın perdesiyle örtmek en iyisi. Adam vahşi olan hiçbir şeyi sevmez, aslolan vahşi olan kendisidir. Hanımın tek yapması ihtiyaç duyulan kalenin kapısını açmaktır. Çünkü o burada yaşar, sadece burada can veren taneciklerini püskürtebilir. Gülümseyerek erkeklik ürünlerini sergileyen adam mutludur, yeterince de bitkin. Vakit artık kendi akışında bir şekilde ilerlemektedir. Adam bulundukları mekândaki eline geçen her şeyi yerle bir eder. O aydınlıktır.

Salihli Masaj Salonu

Sadece hanımın içi karanlıktır. Adam bir defa daha hanımın simaını banyonun kenarına vurarak zevk alır. Kadın son bir kez daha çığlıklar içinde acıyla yüzleşir. Adam çoktan rahatlamıştır, sadece hâlâ rahata ermeyen bir şeyler mevcuttur. Böylece insanoğluın sıcak kumlardan serin sulara atlayarak rahatlaması benzer biçimde, şeyini rahatlatmaya çalışır. Ta ki tüm çuvalını şu kendisine hiç de yabancı olmayan tepelerde boşaltana kadar.

kadın daha sonra oğluna seslenir. Ve aslında önceden beri oğlunun sevimli resmiyle tıka basa doludur, ancak adamdan tek bir kaçış olarak gördüğü erkek evladıdır. Onun cinsiyetini saklaması için bir şeylere ihtiyacı yoktur, aynca onun akımı minimumından şu zamanlarda en kısa yoldan gider. Çocuk evde olup nihayetlenen birçok şeyden haberdardır, o gülümseyerek anahtar deliklerini izler, böylece yaşadığı mekanın nasıl bir yer bulunduğunu anlamaya çalışır. Annesinin vücudunu, meraklı ve yüzsüz bir halde, dışarıdan gelir gelmez izlemeye başlar.

Çocuk annesinin beyaz kıyafetlerinin içinde babasının yaptığı yuvada oturmasını anlamış olur anlamaz bir tavır içindedir. Fakat gerçek olan, onların bir çatı altına ilişik oldukları ve başka insanoğluın onları kıskandıklarıdır. Niçin kim bilir ama çocuğun her süre aç ve iğrenç laflar eden bir ağzı vardır; çoğu zaman annesini mevzuşan bu ağız, onun kirli iç çfakatşırlarından da bahseder durur.