Salihli Mutlu Son

Salihli Mutlu Son

Salihli Mutlu Son

Yürümeyi yeni öğrenen

bebekler benzer biçimde beline ip bağlanmasını gereksindiğini bilecek

kadar aklı vardı ve kendi adına düşünüp ona yol gösterme Salihli Mutlu Son

zahmetine girecek herhangi birine fazlasıyla minnettarlık du‐

yuyordu. Çok az bir idareyle en tatlı, hatta en namuslu eş

haline gelmeye pek uygundu çünkü içinde bulunmuş olduğu koşullar

onu sürüklemeseydi ahlaksızlık asla ne onun seçimi, ne de

kaderi olurdu. Bu görüş sonradan Emily’nin davranışlarıyla

da doğrulandı; kısa bir süre sonrasında, onun için önceden ölçülüp

biçilip hazırlanmış bir kısmetle karşılaştı. Kendi sınıfından bir

komşunun oğluydu ve Emily’yi denizde yitip gitmiş birinin

dulu olarak aldı. Emily’nin âşıklarından biri hakkaten de

böyle ölmüştü, Emily de sanki bir gençlik ve saflık yolundan

asla sapmamışçasına büyük, yalın bir sevecenlik ile sadakatle

yuvasının tüm görevlerini yerine getirerek kurallara uydu.

Ne var ki bu ayrılmalar, kadın Cole’un kümesini öyle

boşaltmıştı ki artık, tek civcivli bir tavuk gibi yalnız bana

kalmıştı ve tutulduğu amansız bir hastalık sonucunda

şehirdeki işine son verip, taşrada huzurlu bir hayata

Salihli Mutlu Son

çekilmeye karar verdi. Yaşamı birazcık daha görür görmez ve

küçücük işlerimi şu dünyada bana bağımsızlık kazanmıştırracak

yeterliliğe ulaştırır ulaştırmaz kendime, yanına gidip onunla

yaşayacağıma dair söz verdim.

İşte emin hocamı böylece yitirdim. O, beğenilerini her

zaman dikkatle göz önünde tuttuğu müşterilerini hiçsoymayan, öğrencilerini vicdansız haraçlarla işkenceye Salihli Mutlu Son

sokmayan yahut kendi deyişiyle güç kazanmıştırkları paradan hiçkomisyon almayan çok değerli bir insandı. Kazancını yalnızca

masumiyetini önceden yitirmiş, merhamet duyduğu bahtsız

genç kadınlarla sınırlamıştı. Aslında bunlar arasından da

bir tek kendi görüşlerine uyanları seçiyor, kanatları dibinealıyor, yıkım ve felaketin tehlikelerinden kurtarıyordu.

Gördüğünüz şekilde elindeki kızları iyi, kötü bir yuva sahibi

yapmış olduktan sonrasında artık yeterince yaşlandığını düşündüğünden o

hayata ve bana veda etti. İçten ve muhteşem öğütlerinin

sonunda tamamen anaç bir endişeyle beni kendime emanet

etti. Kısacası ondan öyle etkilenmiştim ki, ne olursa olsunbensiz gitmesine göz yumduğum için kendimi affedemedim

ama görünüşe gore, alınyazısı onunla yollarımızı ayırıyordu.

Kadın Cole’dan ayrılınca Marlybone’de güzel, rahat bir ev

tuttum. Derli toplu ve sade döşediğim bu ev küçüklüğü

yardımıyla kiralanmaya, kolayca geçindirilmeye elverişliydi.

Orada, kadın Cole’un öğütlerine gösterdiğim saygının

meyvesi olan birikimimle aldığım giysiler, mücevher ve

birkaç gümüş sofra ekipı hariç, sekiz yüz pound parayla

hayata adım attım.